top of page

Tapuya şerh ile toplu yapıya geçilmez

  • frankfurthaber44
  • 22 Şub
  • 3 dakikada okunur


İstanbul B.Çekmece Alkent 2000 Mahallesi sözde Çamıca sitesi, 7 Tepe sitesi başta olmak üzere, Türkiye genelinde pek çok guruplar. 3-5 bin TL verip, bazı avukatlara, mimarlara, Yönetim Planı yaptırıp Tapu Müdürlüklerine tescil ettirip (kaydettirip) Toplu Yönetime Geçtik. Kat Mülkiyeti Kanunu ile aidat topluyoruz. İşletme projeleri yapıyoruz, aidat topluyoruz diye yalan söylüyorlar.

Sahte Genel kurullar, milyon dolarlık bütçeler yapıyorlar. Dolandırıcılık suçu işliyorlar.  


Kat Mülkiyeti Kanun 66. Maddesi Toplu yapıya nasıl geçileceğini yazıyor.

Ankara da davacılar, Erol Topçam ve Sebiha Güral, Av. Yusuf Özdemir vasıtasıyla Etimesgut ( Yenimahalle) İlçesi Yapracık 4. Etap Toplu Konut Gecici site yönetimini 15.12.2016 da dava ettiler.

 

TOPLU KONUT İDARESİ MÜDAHİL OLDU.


Başbakanlık Toplu Konut İdaresi Avukatı Kamile Kara, Asli Müdahillik Talep etti kurum adına.  


Yönetici atanması talepli davayı, Ankara Batı 2 Asliye Hukuk Mahkemesi 2016-447 E. 2017-90 K. davayı 28.3.2017 de reddetti. Mahkeme Sulh Hukuk yetkili dedi. Davacılar İstinaf da temyiz etti.


17 Hukuk Dairesi mahalli mahkeme kararını bozdu. İşte O emsal olan  istinaf mahkemesi kararı


KAT MÜLKİYETİ KANUNU MADDE 66- Toplu yapı, bir veya birden çok imar parseli üzerinde, belli bir onaylı yerleşim plânına göre yapılmış veya yapılacak, alt yapı tesisleri, ortak kullanım yerleri, sosyal tesis ve hizmetler ile bunların yönetimi bakımından birbirleriyle bağlantılı birden çok yapıyı ifade eder.

Toplu yapı kapsamındaki imar parsellerinin bitişik veya komşu olmaları şarttır. Ancak bu parseller arasında kalan ve imar plânına göre yol, meydan, yeşil alan, park, otopark gibi kamuya ayrılan yerler için bu şart aranmaz. Toplu yapı kapsamındaki her imar parseli, kat irtifakının veya kat mülkiyetinin tesisinde ayrı ayrı dikkate alınır. Ancak, toplu yapı birden fazla imar parselini içeriyorsa, münferit parseller üzerinde toplu yapı hükümlerine tâbi olacak şekilde kat mülkiyeti ilişkisi kurulamaz.


Yapılar tamamlandıkça, tamamlanan yapılara ilişkin kat irtifakları kat mülkiyetine çevrilebilir.


KMK MADDE 43. ÇOK MASRAFLI VE LÜKS OLANLAR:


Yapılması arzu edilen yenilik ve ilaveler çok masraflı ise veya yapının özel durumuna göre lüks bir nitelik taşıyorsa veya anagayrimenkulün bütün kat malikleri tarafından kullanılması mutlaka gerekli olan yerlerinde veya geçitlerinde bulunmıyorsa, bunlardan faydalanmak istemiyen kat maliki, gidere katılmak zorunda değildir; bu gibi yenilik ve ilavelerin giderini, onların yapılmasına karar vermiş olan kat malikleri öderler.Bununla beraber, başlangıçta giderlere katılmıyan kat maliki veya onun külli veya cüzi halefleri yenilik ve ilavelerin yapılması ve korunması giderlerine sonradan, kendi arsa payları oranında katılırlarsa, yapılan lüks yenilik veya ilaveden faydalanma hakkını kazanırlar. 


Kat Mülkiyeti Kanunu Md 67: Toplu yapı kapsamında olup, bütünüyle bu kapsamdaki bağımsız bölümlerin ortak kullanma ve faydalanmasına tahsis edilmiş bulunan parsellerin malik hanesine, tahsis edildikleri toplu yapı kapsamındaki diğer parsellerin ada, parsel, blok ve bağımsız bölüm numaraları gösterilmek suretiyle tapu siciline kaydedilir ve  bu suretle tahsis edildikleri parsellerde bulunan bağımsız bölümlerin ortak yeri olur.

Toplu yapı kapsamında bulunan birden çok yapının ortak sosyal ve alt yapı tesisleri bulundukları parsel veya yapıya bakılmaksızın, tahsis edildikleri bağımsız bölümlerin ortak yeri sayılır.

 

YARGITAY 20 HD : TOPLU YAPIYA GEÇİŞİN BAĞLAYICILIĞI YOKTUR.


Kanunun 66. ve devamı maddelerine uygun toplu yapıya geçişin sağlanmaması karşısında, tapu müdürlüğünün sırf yönetim planı değişikliğini esas alarak toplu yapıya geçildiği beyanının bir bağlayıcılığı ve geçerliliği yoktur.


Bu nedenle uyuşmazlığa Kat Mülkiyeti Kanunu hükümlerinin değil, genel hükümlerin uygulanması gerekmektedir. Buna göre görev hususu da genel hükümler uyarınca tayin edilmelidir. Hukuki uyuşmazlıklarda asliye hukuk mahkemelerinin görevi asıl, sulh hukuk mahkemesinin görevi ise istisnadır.

Özel bir kanun hükmü ile açıkça sulh hukuk mahkemesinde bakılacağı bildirilmeyen bütün dava ve işler asliye hukuk mahkemesinde görülür. Bu durumda mahkemece, davada asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek hüküm kurulması doğru görülmemiştir.


SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile şimdilik diğer yönleri incelenmeksizin hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 15/10/2019 günü oy birliği ile karar verildi. 

 
 
 

Комментарии


© 2024 Frankfurt Haber

bottom of page